Temel ile Dursun birlikte trenle Trabzon‘a gidiyorlarmış. Temel cebinden elma çıkarmış başlamış yemeye. Elma bittikten sonra başlamış elmanın çekirdeklerini yemeye… Bunu gören Dursun, hemen Temel‘e sorm...
Temel ile Dursun konuşuyorlardı… Dursun, Temel‘in başındaki şişliği görünce merak edip sordu: – Temel o başindaki şişluk nedu? + Fadime kafama domates atti… – Uyy domates kafa mi şişirur ula...
Trenin kompartımanında iki kişiydiler. Birisi Temel, diğeri bir zenci. Yol uzundu, konuşmadan çekilmezdi. Çok geçmeden sohbete başladılar. Temel sordu: – Siz zenci misunuz? + Evet, nerden anladınız? – Şivenuz...
İlkokulda üç çocuk bebeklerin nasıl dünyaya geldiklerini konuşuyormuş. Dursun: – Bizim ailede hep leylekler getirir. Fadime: – Bizde hep cül bahçesinde bulunur. Temel: – Biz façiruz, bizde hep pepekleri...
Temel’in karnesindeki zayıfları gören annesi sinirli sinirli Temel’e bağırır: – Ha bu nedur? Geçen yıl sinif birincisudun, bu yıl sonuncu olmişsun! Temel gayet sakin cevaplar: – Anacuğum geçen yıl...
Bizim Temel karakolda başkomiserdir. Bir gün bir kadın gelir: – Komiser bey komiser bey! Kocama tavuklu bezelye yapacaktım … Ben onu haşlayana kadar kocamı markete bezelye almaya gönderdim. Gidiş o gidiş gelm...